Yüz bakımı her yüzyılda özellikle kadınların ilgi odağı olmuş ve çeşitli yöntemler ile bakım çareleri bulunarak, yaşlanma belirtilerinin veya çeşitli rahatsızlıkların neden olduğu cilt sorunlarının üstesinden gelinmiştir. “Yüzümdeki izleri azaltabildim ama ellerim yaşımı ele veriyor” söylemlerini sık sık duymuşsunuzdur. Birçok kadın maalesef genç bir görünümün yalnızca yüz, boyun ve dekolte koşullarına göre değil, aynı zamanda ellerin durumuyla da değerlendirildiğinin farkına varmaya başladı.
Ellerimiz gündelik hayatımızın etkilerine son derece açık ve dış faktörlere yoğun olarak maruz kaldığından, vücudumuzun diğer bölgelerinde de görülen yaşlanma belirtilerini gösterir. Yaşlanma belirtileri; yaş lekeleri, incelmiş bir cilt, büyümüş damarlar ve kemikli bir görünüm olarak kendini gösterir. Eller ortalama bir kadının cilt bakım rejiminde genelde görmezden gelinir ve böylece ellerimiz yüzümüzden önce yaşımızı belli eder.
Gençleştirme tedavilerinin ortaya çıkışı ile neredeyse tüm hastalar ellerinin üst tarafındaki cildin parlaklaşması sağlanabilir. Günümüzün yeni anlayışı, kollajen stimule edici cihazların mümkün olduğunca erken başlatılması ve böylece yaşlandıkça cildin dokusunun bozulmasını ve gevşekliğini önlemektir.
Cildimiz için ilk olarak yapılacak şey aslında çok basit. Cildimizi nemsiz bırakmamak ! Nemi sağlamak için ise bol su tüketmeli, nemlendirici özelliği olan ürünler kullanmalıyız. Ancak bütün dikkatli davranışlarımıza karşın ellerimizi yeterince koruyamamış veya mevcut durumdan yeterince tatmin olmamışsak başka seçeneklerimiz de var:
Yaşınıza, yaş lekelerindeki artış miktarına, kırışıklık seviyesine ve elastikiyet kaybına bağlı olarak Dr. Engin size en iyi tedavi seçeneklerini önerir.